1948 yılının sonunda, Arap komşuları yeni kurulan İsrail’i yok etmek için bir harekât başlatmış, ancak bu harekâtın sonunda İsrail savaşı kazanmıştır. Bu savaş, Orta Doğu’daki gerginliğin sadece başlangıcını simgeliyor, çünkü 1967’de Araplarla İsrail arasında patlak veren savaş, yıllarca süren gerilimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1967 Savaşı, özellikle sınır çatışmaları ve toprak anlaşmazlıkları yüzünden alevlenmişti.
Mısır-İsrail sınırı, diğer sınır bölgelerine göre görece daha sakin olsa da, İsrail’in kuzeyindeki Suriye sınırında durum farklıydı. Bu sınırda sürekli toprak anlaşmazlıkları yaşanıyordu ve Suriye, Ürdün Nehri’nin yatağını değiştirerek İsrail’in su şebekesine girmesini engellemeye çalışıyordu. Sonunda, 1967 yılında patlak veren Altı Gün Savaşı, sadece 6 gün sürdü ama etkileri hâlâ hissediliyor. Bu savaşın sonucunda İsrail, Golan Tepeleri’ni Suriye’den ele geçirmiş ve bölgeyi işgal etmiştir.
Golan Tepeleri, Batı Asya’nın Levant bölgesinde yer alan kayalık bir platodur. Bu bölge, coğrafi ve stratejik olarak büyük bir öneme sahiptir. Sosyo-politik anlamda, Golan Tepeleri, Suriye’nin güneybatısında, İsrail’in ise kuzeydoğu ucunda yer alır ve Lübnan ile Ürdün sınırlarına da yakın bir konumda bulunur. Golan Tepeleri’nin bir kısmı Suriye’nin Kuneytire Valiliği ve Dera Valiliği sınırları içinde yer alırken, diğer kısmı İsrail’in kontrolündedir.
İsrail’in bu bölgeyi ele geçirmesi ve kontrolü altında tutması, sadece askeri değil, aynı zamanda su kaynakları ve bölgesel stratejiler açısından da önemlidir. Suriye’nin bu bölgedeki topraklarını geri almak için gösterdiği çabalar, 2011 yılında başlayan iç savaşla daha da karmaşık bir hal almıştır. Savaş, sadece Suriye’yi değil, bölgedeki tüm güç dengelerini değiştirmiştir. İsrail, bu kaotik ortamı fırsat bilerek Golan Tepeleri’ni daha fazla işgal etmeye başlamıştır.
Diğer yandan, Türkiye’nin 13 yıllık savaş sürecinde Suriye’ye yaptığı yardımlar, bölgedeki en dikkat çeken gelişmelerden biri olmuştur. Türkiye, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaparak, onlara yaşam koşulları sağlamak için önemli adımlar atmıştır. Suriyeli mülteciler için eğitim, sağlık hizmetleri ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanması adına büyük bir çaba sarf edilmiştir.
Ancak son günlerde, Suriyeli vatandaşların yavaş yavaş Türkiye’den geri dönmeye başladığı gözlemlenmektedir. Bu geri dönüşler, Türkiye için bir kazanım mı yoksa bazı alanlarda kayıp mı olacak? Bunu zamanla göreceğiz. Türkiye’nin, Suriyeli mültecilere sağladığı misafirlik, 13 yıl boyunca dünya tarihine geçecek nitelikte bir olay olarak kayıtlara geçecektir.
Orta Doğu’daki siyasi ve askeri dengeler sürekli değişiyor. Golan Tepeleri ve Suriye iç savaşı, bu bölgedeki dinamikleri derinden etkilemeye devam edecek gibi görünüyor. Türkiye’nin Suriye’ye verdiği destek, bölgedeki diğer güçlerle olan ilişkilerini de şekillendirecek. Bu süreçte, uluslararası toplumun ve bölgesel aktörlerin nasıl bir yaklaşım sergileyeceği, gelecekteki olayları belirleyecektir.
YEREL HABERLER
21 Ocak 2025KÖŞE YAZILARI
21 Ocak 2025YEREL HABERLER
21 Ocak 2025GÜNCEL
21 Ocak 2025