Doğunun serhat şehirlerinden biri olan Ağrı, her daim yüreğimizde kanayan bir yara ve sızı olarak sol yanımızda kalmaya devam ediyor. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana, 1927’de il statüsü kazanmasına rağmen, Ağrı ne yazık ki kamu yatırımları açısından hep geride bırakılmış, unutulmuş bir şehir olarak kaderine terk edilmiştir.
Yanı başımızda bulunan Van, Erzurum, Kars ve Iğdır; her biri bizden daha fazla gelişmiş, daha fazla destek görmüş şehirler. Peki neden Ağrı? Neden bu güzel şehir yıllardır ihmal ediliyor? Neden sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, sosyal yaşamda hâlâ bu kadar gerideyiz? Bu sorular artık yalnızca şehir sakinlerinin değil, tüm ülkenin vicdanını rahatsız etmelidir.
Kamu Yatırımları: Yıllardır Süren İhmal
Ağrı’da devlet yatırımları oldukça sınırlı. Ne büyük sanayi yatırımları var ne de kapsamlı kalkınma projeleri… Her seçim döneminde umutla beklenen projeler ya hayata geçirilmiyor ya da birkaç temel atma töreninden öteye gidemiyor. Diğer şehirlerde yükselen organize sanayi bölgeleri, teknolojik altyapılar, turizm merkezleri Ağrı’da ya hiç yok ya da çok yetersiz.
Sağlıkta Durum Vahim
Şehrimizdeki hastaneler ihtiyaca cevap veremiyor. Uzman doktor eksikliği hâlâ en temel sorunlardan biri. Birçok branşta uzman doktor bulunmadığı için, vatandaş çevre illere gitmek zorunda kalıyor. Acil durumlar bile çoğu zaman başka şehirlerde çözüm buluyor. Bu da maddi ve manevi bir yıpranma demek. Sağlık, her insanın en temel hakkıdır. Ancak Ağrı’da bu hak tam anlamıyla sağlanamıyor.
Eğitimin Geride Kaldığı Bir Şehir
Eğitim de ne yazık ki içler acısı durumda. Okulların fiziki koşulları yetersiz, materyal eksiklikleri had safhada. Öğretmen açığı, sınıf kalabalıkları, teknolojik imkânsızlıklar öğrencilerin kaliteli bir eğitim almasını zorlaştırıyor. Her yıl yüzlerce öğrenci üniversite hayaliyle çalışıyor ancak bu şartlarda başarıya ulaşmak ne yazık ki çok zor. Eğitimde fırsat eşitliği sadece kitaplarda kalıyor.
Sosyal Yaşam Neredeyse Yok
Geçtiğimiz hafta sonu TRT Parkı’na gittik. Ne mi gördük? Her şeyden önce pislik içinde bir alan. Çöpler yerde, tuvaletlerin kapıları kırık, çeşmeler çalışmıyor, lavabolar kullanılamaz halde. Bu şehirde yaşayan insanlara bu kadar mı değer verilmiyor? Temiz bir park alanı çok mu zor? İnsanlar haftanın yorgunluğunu atacakları, çocuklarını eğlendirecekleri bir alan bile bulamıyor. Sosyalleşme sıfır. Gençler ya kahve köşelerine ya da işsizlikle mücadeleye mahkûm.
Altyapı ve Ulaşım: Yollar Çukurlarla Dolu
Şehir içi yolların durumu da içler acısı. Kaldırımlar parçalanmış, yollar çukurlarla dolu. Yağmur yağınca yollar göle dönüyor, kışın karla mücadele yetersiz kalıyor. Bu şehirde yaşamak, her gün ayrı bir mücadele demek. İnsan onuruna yakışır bir yaşam için en temel altyapı hizmetleri bile eksik. Belediyecilik anlayışı, sadece birkaç caddeyi süslemekle olmuyor. Mahalle araları, köy yolları unutulmamalı.
Yapılaşma ve Kentleşme: Plansızlık Diz Boyu
Ağrı’da binalar iç içe geçmiş, kentleşme plansız ilerliyor. Çarpık yapılaşma şehir siluetini bozmakla kalmıyor, aynı zamanda yaşam kalitesini de düşürüyor. Deprem bölgesi olan bu şehirde hala depreme dayanıksız, riskli binalar bulunuyor. Kentsel dönüşüm projeleri ya başlamıyor ya da etkili yürütülmüyor. Modern bir şehirde yaşamanın hayalini kurarken, beton yığınlarının içinde sıkışıp kalıyoruz.
Turizme Verilen Değer: Sıfıra Yakın
Ağrı Dağı gibi dünya çapında bilinen bir değere sahip bir şehir nasıl olur da turizmde bu kadar geride kalır? Nuh’un Gemisi efsanesi, İshak Paşa Sarayı, Buz Mağaraları, Ahmed-i Hani Türbesi gibi tarihi ve doğal zenginlikler ya tanıtılamıyor ya da korunamıyor. Turizmin geliştirilmesi için hiçbir ciddi adım atılmıyor. Oysa doğru tanıtım, altyapı ve yatırım ile Ağrı bir turizm merkezi haline gelebilir. Ama ilgisizlik, bilinçsizlik ve plansızlık yüzünden bu potansiyel yok olup gidiyor.
Ağrı Halkı Umutla Bekliyor
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Ağrı halkı umut etmeye devam ediyor. Çünkü bu toprakların çocukları her şeye rağmen mücadeleci, sabırlı ve dirençlidir. Ancak bu halkın sabrı sonsuz değil. Devletten, yerel yönetimlerden, sivil toplum kuruluşlarından beklentimiz; artık bu şehre hak ettiği değerin verilmesi. Göstermelik projeler değil, kalıcı yatırımlar istiyoruz.
YEREL HABERLER
17 Mayıs 2025KÖŞE YAZILARI
17 Mayıs 2025YEREL HABERLER
17 Mayıs 2025GÜNCEL
17 Mayıs 2025