Son yıllarda Ağrı, Türkiye’nin en pahalı şehirleri arasında yer almakta ve bu duruma bağlı olarak yeni bir emlak furyası başlamış durumda. Pandemi sonrası garip bir şeklide üç beş müteahhit, şehir konut fiyatlarını yükseltmeye devam ediyor.
Oyunu gören halk ev almaktan vazgeçti. Bu süreçte reel piyasa verileri yerine hayali rakamlarla fiyatların yükseltildiği iddiaları halk arasından sesli bir şeklide dile getiriliyor. Özellikle emlakçılık konusunda deneyimi olmayan ve sadece emlakçı görünümünde olan birkaç kişi, kiralık ofisler kiralayarak emlak işine girişmiş durumdalar. Bu kişiler ev sahiplerini dünya malıyla kandırma yoluna giderek fiyatları abartılı bir şekilde yükseltmeye çalışıyorlar.
Valiliğin bu duruma ne zaman müdahale edeceği veya emlakçılar hangi yapılarla işbirliği yaptığı şu an için belirsiz. Özellikle yeni gelen memurları hedef alarak yüksek kiralar talep ettikleri gözlemleniyor. Evleri en yüksek kiraya veren kişilere daha fazla komisyon ödendiği de belirtiliyor. Kiralanacak bir evi aynı anda birkaç kişiye sunarak, fiyatı artırma yoluna gidiyorlar.
Bir diğer trajikomik ev pazarlama yöntemi ise Ağrı’nın batısında gerçekleşiyor. Fakat unuttukları durum şehrin bataklığı olan yerler daha pahalı satılmaya çalışılıyor. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve otogar civarındaki evlerde yaşanan sorunlar da dikkat çekiyor.
Yeni yapılan bazı binaların tavanları ve balkonları zamanla çökmekte ve bu durumun defalarca yaşandığı belirtiliyor. Ayrıca hastane civarındaki evlerin fiyatlarının yüksek tutularak morg manzarası bulunan evlerin daha pahalıya satıldığı da iddia edilenler arasında yer alıyor. Burada temel altyapı sorunları yaşanmakta; kanalizasyon sisteminin sıklıkla dolduğu, su kesintilerinin neredeyse günlük olduğu ve elektrik kesintilerinin haftanın farklı günlerinde yaşandığı ifade ediliyor.
Ağrı’nın küçük bir yer olduğu unutulmamalı. Gazi, Hürriyet, Alpaslan, Sıtkiye veya Fırat Mahallesini hatta adını sayamadığım 16 mahalle birbirine mesafe olarak aynı uzaklıkta ama anlamsız bir şeklide herkes hastane civarında ev alma isteği gösteriyor. Ama son günlerde evlerin satışının azaldığı ve fiyatların düşmeye başladığı görülüyor.
Halk yatırımını artık evlere değil arsalara yapmaya başladı. Bugün Ankara’da İstanbul’da Aydın veya Muğla’da aynı fiyatlara ev alınabildiği görüldü. Artık Batı’ya kaymaya başladı. Halk oyunu bozmaya başladı. Ev fiyatlarının yüksekliği veya kiraların yüksek olması aklen açıklanacak bir durum değil. Düşündüğümüzde Ağrı’da büyük sağlık kurumları, fabrikalar ve geniş iş olanakları bulunmadığından asgari ücret seviyesindeki kiralar uygun görülmemekte.
Bir diğer komik durum ise evler yakın yapıldığı için balkonlar ve camlar iç içe yapılmaya başlandı. Ağrı’daki binalar arasında büyük farklılıklar yok ve özellikle Fırat Mahallesi’nde pencereler arası mesafe neredeyse yok denecek kadar az. Kimsenin bu durumu denetlemediği görülüyor.
Ağrı Belediyesi ve Ağrı Valiliği şehirdeki çarpık kentleşme sorununa acilen çözüm bulmalı. Aksi halde kira fiyatları nedeniyle şehri terk edenlerin sayısı artacak ve Ağrı’nın kent görünümü daha da bozulacak.
Bir dahaki yazımız Ağrı’nın işsizlik sorunu ile olacak. İyi okumalar değerli okurlarımız…
YEREL HABERLER
11 Ekim 2024KÖŞE YAZILARI
11 Ekim 2024YEREL HABERLER
11 Ekim 2024GÜNCEL
11 Ekim 2024