Türkiye’de hergün kaç çocuk kayboluyor biliyormusunuz?
Şimdi sizlere gerçek rakamlar vereceğim,hemde Türkiye İstatistik Kurumunun verileri olarak.
TÜİK tarafından hazırlanan Adli İstatistik verilerine göre 2008-2016 yıllarını kapsayan 9 yılda hakkında resmi olarak kayıp müracaatı yapılan ve güvenlik birimleri ya da vatandaşlar tarafından bulunarak güvenlik birimlerine getirilen kayıp çocuk sayısı 104 bin 531 olarak kayıtlara geçti.
Bu da ayda 968, günde ortalama 32 çocuğun kaybolduğu anlamına geliyor.
Korkunç rakamlar bunlar
Maalesef 2017-2018 yıllarının rakamları bu verilerin içinde yok.
Korkarım ki 2017-2018 daha önceki yıllardan fazla çıkacak.İnşallah yanılırız. Kayıp çocuk vakalarından en yenisi,bir hafta önce Kars-Kağızman’da kaybolan SEDANUR.
Sedanur GÜZEL,maalesef kaderi soyadı gibi güzel değildi küçük kızın,7 gün önce Kars’ın Kağızman ilçesinde koybolmuştu 9 yaşındaki zeytin gözlü Sedanur,bir haftadır Türkiye’nin her yerinde aranıyordu,acı haber Paslı köyünden geldi Kağızman’a çok yakın,üzeri taşlarla örtülmüş bir vaziyette ölü olarak bulundu küçük Sedanur.
Acı haberi alan ailesi yıkıldı,hiç kolay değildi onların hala bir umudu vardı sağ salim çocuklarına kavuşmak için,şimdi umutlarıda yok,zeytin gözlü Sedanur’da yok.
Neden,niçin küçük bir kıza böylesi vahşi bir ölüm reva görülmüştü?
Komşusu gözaltına alındı şüpheli olarak,telefonunda bulunan uygunsuz resimlerden ve en son Sedanur’la irtibati olduğu söylendiği için şüpheli olarak gözaltına alınmış ve tutuklandı,şimdi Sedanur’un o ufacık cansız bedeni bulundu,otopsisi yapılacak ve bazı prosedürler yerine getirilecek ve sonrasında biz basına bilgi verilir diye düşünüyorum.
Neye yarar ki?Ne Sedanur geri gelecek,ne de yaşamdan koparılan diğer çocuklar.
3 ay önceyi hatırlayalım,bizlerin hafızaları zaman zaman unutsa da yavruları kaybolan, sonrasında cesedi bulunan aileler ömürlerinin sonuna kadar o cehennem acısıyla yaşayacaklar.
Ankara’da yaz tatili için gittiği köyünde,komşusunun babasıyla olan husumeti yüzünden kaçırılıp öldürülen 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara,hemen bir kaç gün sonra Ağrı – Bezirhane köyünde bayramın birinci günü kaybolan minik Leyla Aydemir’in kaybolması ve 18 gün sonra aç bırakılarak ölen ve cesedi bir dere yatağına bırakılan dünyalar tatlısı Leyla,şimdi de Kars Kağızman’da kaybolan Sedanur ve maalesef bir hafta sonra ölü vaziyette bulunması,bu arada diğer kaybolan çocukların sayısını maalesef bilemiyoruz.Sadece basına yansıyan, manşet olanlar bunlar.
Rakam olarak yazmak kolay,peki neler oluyor? Bu çocuklar neden koyboluyor?Bazıları bulunurken diğerlerinin akibeti meçhul olarak kalıyor,o ailelerin durumunu bir düşünmek lazım.Allah kimsenin başına vermesin”bir gün önce sizinle olan yavrunuz,diğer gün yok ve ne olduğu meçhul,bazen sağ salim buluyor bazen ne ölüsü ne dirisi”…
Şimdi soruyorum bize neler oluyor? Bu kadar vahşet,sapkınlık ne zaman bu hale geldik ki;ufacık çocukları kaçırıp öldürüyor sonra da,cezai ehliyeti yoktur,ya da hafifletici sebepler bulmaya kalkıyor bu caniler…İdam bile az derken,az bile dedik…
Çocukları artık ufak köylerde bile,herkesin birbirini çok iyi tanıdığını düşündüğümüz ve güven duyduğumuz yerlerde oyun oynaması için kapı önüne bırakamıyorsak,büyük şehirleri düşünmek bile istemiyorum.
Bizlerin çocukluğu gibi bir çocukluk neden şimdiki yavrular yaşayamıyor?Bizler kapı önlerinde gece yarılarına kadar oynardık,ailelerimiz bizleri işleri olduğu zaman komşuya emanet ederdi,onlarda emanetlerine büyük dikkat gösterirler kendi çocuklarından ayırmazlardı.
Bırakın şimdi komşuya emanet etmeyi,en yakınına bile güvenemiyor artık,neden bu hale geldik?Nasıl bu hale geldik?
Eğer bu soruların cevaplarını bulursak bu kanayan yarayıda kuruturuz.
YEREL HABERLER
03 Ekim 2024KÖŞE YAZILARI
03 Ekim 2024YEREL HABERLER
03 Ekim 2024GÜNCEL
03 Ekim 2024