Son zamanlarda Ağrı’da konut piyasasında dikkat çekici ve bir o kadar da düşündürücü gelişmeler yaşanıyor. Yerel halktan ve çeşitli kaynaklardan edinilen bilgilere göre şehirde bazı konutların satış fiyatlarının 5 milyon, 6 milyon hatta 7 milyon TL seviyelerinde olduğu konuşulmaktadır. Bu rakamlar Türkiye’nin gelişmiş ve turistik şehirlerinde dahi nadiren görülmekteyken, Ağrı gibi ekonomik olarak dezavantajlı bir şehirde böyle bir artışın yaşanması kamu vicdanında ciddi bir rahatsızlık yaratıyor.
En dikkat çekici hususlardan biri, bazı müteahhitlerin piyasada kendi aralarında organize olarak, uygun fiyata konut satan meslektaşlarını tehdit ettikleri ve fiyatların belirli bir düzeyin altına inmemesi için baskı uyguladıkları yönündeki iddialardır. Bu tür bir oluşumun, serbest piyasa koşullarını ihlal etmesinin ötesinde, toplumda ekonomik adalet duygusunu zedelediği açıktır.
Öte yandan aynı soyadını taşıyan kişilerin aynı binadan birden fazla daire satın aldıkları ve bu durumun organize bir şekilde gerçekleştiği yönünde şüpheler mevcuttur. Bu gibi vakalar, gayrimenkul sektörü üzerinden vergi kaçırma, kara para aklama veya gayriresmî rant mekanizmalarının devrede olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca satılan konutların gerçek satış bedelleri ile tapuda görünen bedellerin örtüşmemesi, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin boyutunu gözler önüne sermektedir.
Bunlara ek olarak, memur tayin dönemlerinin yaklaşmasıyla birlikte bazı emlak çevrelerinin fırsatçılığa yönelerek özellikle asker, polis ve öğretmenlerin gelişini kira artışı bahanesiyle manipüle etmeye çalıştığı da duyumlar arasındadır. Bu durum yalnızca ekonomik etikle çelişmemekte, aynı zamanda kamu görevlilerinin istismar edilmesine neden olmaktadır.
Kentteki bu düzensizliğin sadece gayrimenkul sektörüyle sınırlı kalmadığı, altyapı hizmetlerine de sirayet ettiği görülmektedir. Yeni yapılan binaların çevresindeki asfaltların kısa sürede bozulması ve bu duruma karşı belediyenin herhangi bir denetim ya da yaptırım uygulamaması da vatandaşlar arasında tepkiye yol açmaktadır. Yüz milyonlarca liralık yatırımlarla yapılan asfaltların bu kadar çabuk tahrip olması, denetim mekanizmalarının yetersizliğini ve belki de bazı çıkar ilişkilerini düşündürmektedir.
Bu gelişmeler ışığında, Ağrı Valiliği, Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığı ve Vergi Dairesi başta olmak üzere ilgili tüm kamu kurumlarını bu sürece müdahil olmaya davet ediyoruz. Herkesi sokağa çıkmaya halkın sorunlarını dinlemeye davet ediyoruz. Ruhsatsız çalışan emlak ofislerinin, kayıt dışı müteahhitlik faaliyetlerinin, tapu oyunlarının ve piyasa manipülasyonlarının üzerine kararlılıkla gidilmelidir. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve siyasi parti temsilcilerinin bu konuya duyarlılık göstermesi, toplumsal denge ve adalet açısından büyük önem taşımaktadır.
Bir şehir düşünün; denizi yok, büyük bir alışveriş merkezi bile yok, Türkiye’nin kalkınmada öncelikli bölgelerinden biri. Ancak bazı kişi ve grupların kontrolsüz ve organize faaliyetleri sonucu konut fiyatları olağanüstü seviyelere çekiliyor. Ağrı halkı artık bu yapay ekonomik dalgalanmaların yükünü taşıyamaz hale gelmiştir. Bu nedenle kamu denetiminin güçlendirilmesi, şeffaflığın sağlanması ve halkın korunması adına vakit kaybetmeden adım atılması gerekmektedir.
Orta Doğu Gazeteciler Cemiyeti olarak üzerimize düşeni yapıp yazımızı kaleme alıyoruz. Bakalım bu şehirde bir şeyler değişecek mi takipte kalın yeni yazılarımızda görüşmek üzere.
YEREL HABERLER
15 Haziran 2025KÖŞE YAZILARI
15 Haziran 2025YEREL HABERLER
15 Haziran 2025GÜNCEL
15 Haziran 2025